Product Designer

Haftalık Hazmettiklerim [#1]

Herkese selamlar, ben Ömer. Bu seferlik böyle bir giriş yapmak istedim. Bu girişi genellikle video çekerken ve kendimi tanıtırken yapıyorum. Ve evet, yakın zamanda YouTube’de birkaç deneme yapmayı planlıyorum ve bu da önden küçük bir çıtlatma.

Yazıma başlamadan önce, ülkemizde onlarca ağacın yandığı/yakıldığı, onlarca hayvanın yanarak can verdiği şu travmatik günlerde; vefat eden vatandaşların aileleri için baş sağlığı, maddi ve manevi hasar alan yerliler için sabır diliyorum. Ne demem gerektiğini, nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyorum. Sadece kanım donmuş bir şekilde olayları takip etmeye çalışıyorum. Zor, cidden zor.

Neden böyle bir yazı yazma gereksinimi duydum öncellikle ondan başlayayım. Kendimi motive etmek ve bir düzen oturtmak adına genellikle kendime yeni sorumluluklar yaratıyorum. Bu yazı serisiyle birlikte daha çok kitap ve makale okumayı, eğitim serilerime hız kesmeden devam etmeyi, yeni öğrendiğim şeyleri ve yeni tanıdığım insanları tarihe not ederek ileriye dönük bir arşiv oluşturmayı amaçlıyorum. Daha önce de dediğim gibi, yazılarımı takip eden kimsenin pek olmadığını tahmin ediyorum, “tahmin ediyorum” diyorum çünkü sitemde herhangi bir analitik aracı yok. Kod olarak belki var ama hepsi devre dışı. Kendi kendime çalıp, kendi kendime oynuyorum. Ve bu tür bir yazı serisi oluşturmak için bana ilham veren Burag Bey’in blogunu da buraya bırakayım.

Bu hafta ne öğrendim?

Şöyle bir pazartesiye doğru kafamı çevirdiğimde, tüm günler boş oturduğumu fark ettim. Tabii arada bir GitHub’a üç beş bir şey atıp düzeltmeler yaptım ve birkaç şey okudum fakat böyle büyük bir etki yaratan bir şey öğrenmedim sanırım.

Dün katıldığım Design Thinking Turkey’in Design Talks etkinliğinde, Özge Hanım’ın şu dediği çok dikkatimi çekti: “Akademi ile gerçek hayatta yapmanız gereken çalışmalar veya işler çok farklı. Benim akademiden sektöre atılmam biraz zor olmuştu. Ve sektöre alışma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Bu yüzden tasarım alanında gelişebilmek için usta-çırak ilişkisine inanıyorum.” Belki aranızda bilen vardır. Kariyer planımı oluşturmaya çalışırken, akademik olarak ilerlemeyi ve grafik tasarımı alanında bir eğitmen olmak istediğimi de söyler dururum arada. Ama bu konuda danışabileceğim pek kimse de yok açıkçası. Bu yüzden Özge Hanım’ın akademik deneyimlerini dinlemek hoş oldu. Ve iş aradığım şu günlerde, bana mentorluk edebilecek ve kendisiyle bolca iş yapabileceğim insanları daha çok araştırır oldum. Tek isteğim bu alanda daha çok gelişmek ve kimi tasarımcı abimin “sende yetenek var” dediği yeteneği köreltmemek.

Bir diğer öğrendiğim şey ise insanların yönlendirmelerini o kadar da takmamak. Genellikle o an bahsettiğim konuda, yeteri kadar tecrübesi olmayan, korkularından ötürü o işi veya eylemi yapmaktan çekinen insanların görüşlerini pek önemsememeye çalışıyorum. İçimden gelerek, zevk aldığım ve inanarak yaptığım, hepsi olmasa da çoğu işin üstesinden mutlu ve başarılı şekilde geldim. Hata yaptıysam da kendi irademle yaptım dediğim için pişmanlık duygum daha da azalmaya başladı.

Ve son olarak içerik üretmeyi sevdiğimi fark ettim. Uzun bir süre dökümantasyon yazdığım dönemlerde yazı yazmayı sevdiğimi fark etmiştim. Yorulmadan, usanmadan bir şeyler yazmayı ve düzenlemeyi seviyorum. Bu yüzden blog yazmayı sırf sitem dolu gözüksün diye değil, kendimi bunu yaparken mutlu hissettiğim için yapmaya başladım. Yakın zamanda videolar da çekebilirsem eğer, konuşma becerilerimin daha da artmasını sağlayabilirim.

İlgimi Çeken Makaleler

Kitap Önerim

Film Önerim

Haftaya hangi kaynaklara bakmayı planlıyorum?

Pinterest’ten Hoşuma Giden Çalışmalar

Kapanış

Birkaç şey daha zırvalayıp, bu yazımın da sonuna geleyim bakalım. Öncellikle yazıma #0 ile değil de #1 başladığımı umarım fark etmişsindir Önder Abi :D. Bir kere de bir şeye yazılımcı olarak değil de normal parmaklarıyla sayanlar gibi yaklaşalım değil mi? :D.

Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. İkinci yazıda daha güzel deneyimler ve önerilerle gelirim umarım. Kendinize iyi bakın, sağlıkla kalın.

Sevgilerimle,

Ömer Ayyıldız